Türkiye’nin başkenti Ankara, İç Anadolu bölgesinde ve hemen hemen Türkiye’nin de tam ortasında yer alır. Ankara’da gezilecek yerler denince akla ilk önce Anıtkabir gelse de Ankara’da gezilecek daha bir sürü yer olduğunu yazının sonunda siz de artık biliyor olacaksınız.
İsttanbul’dan Ankara’ya seyahat edecekler için hava, kara ve raylı sistem olmak üzere alternatifler mevcut. İstanbul – Ankara arası yaklaşık olarak 500 km. En hızlı seyahat seçeneği hava yolu olsa da son yıllarda yapılan yollar ve YHT (Yüksek Hızlı Tren) ile seyahat süresi oldukça kısaldı.
Ankara’da gezilecek yerlerib başındaki Anıtkabir’den sonra herhalde en ünlü yeri Kızılay Meydanıdır. Bununla birliklte Tunalı Hilmi, Arjantin gibi caddelerde kafe ve restoran alternatifleri oldukça fazla.
Şimdi gelelim Ankara’da gezilecek yerleri dilimiz döndüğünce anlatmaya.
Anıtkabir
Anıtkabir
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatı sonrası yapılan Anıtkabir Ankara’da en çok ziyaret edilen yerlerin başında. 1950’de tamamlanan Anıtkabir’de İsmet İnönü’nün de mezarı bulunmaktadır. Anıtkabir‘de Atanın huzuruna çıkmak dışında en çok yapılan şey hiç kuşkusuz ki hareket etmeden nöbet tutan askerlerin efsanevi nöbet değişimi. Türk askeri her yerde farkını koyuyor ortaya.
Anıtkabir’de ayrıca Atatürk ve Kurtuluş Savaşı müzesi de görülmeye değer yerlerden.
Etnografya Müzesi
Anıt kabir yapılıncaya kadar Etnografya müzesinde kaldı kelimesini tarih kitaplarından bolca okuduğunuzu zannediyorum. Belki sadece kitaplardan ismini duyduğunuz Etnografya müzesi, cumhuriyet döneminde planlanarak yapılan ilk devlet müzesi olarak Türk Milli karakterini, kültürünü ve tarihini sergilemektedir.
Atatürk’ün emriyle planlanarak hayata geçirilen bir projedir.
Etnografya Müzesi
2. Türkiye Büyük Millet Meclisi
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk üç Cumhurbaşkanına ait belgeler, özel eşyalar ve bu dönem olaylarına ait eserlerin sergilendiği Cumhuriyet Müzesi Ulus’tadır., Cumhuriyet tarihinde 1924 – 1960 yılları arasında meclis olarak kullanılmıştır. CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) adına yapılmış olan bina, daha sonraları TBMM olarak kullanılmaya başlamıştır.
1981’de “Cumhuriyet Müzesi” adı altında ziyarete açılan bina, 1985’te kapatılmış, 1992 yılına kadar eserlerin tanzim çalışmaları yapıldıktan sonra yeniden açılmıştır. 2001’de yeniden düzenlemeye alınan müze 2008’de Cumhuriyet Müzesi olarak yeniden hizmete açılmıştır.
İlk Türkiye Büyük Millet Meclisi
Kurtuluş Savaşı Müzesi
23 Nisan 1920’de TBMM ilk kez bu binada toplanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu ilk toplantıların yapıldığı yer burasıdır. İttihat ve Terakki Cemiyeti için tasarlanan bina sonradan meclis olmuştur. Atatürk’ün 100. yılı sebebiyle restore edilerek Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak 1981 yılında hizmete girmiştir.
Kurtuluş Savaşı müzesinde adından da anlaşılacağı gibi Kurtuluş savaşına ait belgeler, Lozan ve Sevr antlanşmalarına ait belgeler ve devlet adamlarının hediyeleri gibi eserler sergilenmektedir.
Aqua Vega Akvaryum
Bir dönemler siyasetçilerin “Ankara’ya deniz getireceğiz” şeklindeki seçim vaadleri halen espiri konusu olurken, Ankara gibi denizi olmayan bir kent için 24 akvaryumdan oluşan ve 12.000 deniz canlısının bulunduğu akvaryum güzel bir hizmet olsa gerek. Ankara Mamak’taki Nata Vega Outlat AVM’nin içinde yer alıyor Aqua Vega Akvaryum.
Atakule
Ata Kule
Ankara’da gezilecek yerleri şöyle yukarıdan bir görmek isterseniz 1989’dan günümüze Atakule Türkiye’nin ikinci AVM’si olarak Çankaya’da. Aynı zamanda ikinci seyir teraslı AVM’si. Adını halkın seçtiği 125 metrelik kule 87.metresindeki seyir terası şehir manzaralı ve aynı zamanda tepesinde döner platformlu restoranı da mevcut. Seyir terasın alt katında ise kafe – bar bulunuyor.
Ankara Kalesi
Ankara’nın varolan en eski yapıdı Ankara Kalesi’dir. M.Ö. 2. yüzyıl’da Romalıların Galatya’yı işgali sırasında Ankara Kalesi’nin olduğu bilinmektedir. Roma, Bizans, Sulçuklu ve Osmanlılar zamanında defalarca onarılan kale günümüze kadar gelmiştir. Ankara Kalesi’nde her yıl çeşitli etkinlikler yapılmaktadır.
Atatürk Orman Çiftliği – Hayvanat Bahçesi
Atatürk Orman Çiftliği
Atatürk, kendisine armağan edilen arazide kurdurduğu çiftliği Türk tarımına öncülük etmesi amacıyla oluşturmuştur. 1937’de devlete bağışladığı çiftlik arazisi Ankara’nın en büyük yeşil alanına sahiptir. Aynı zamanda Atatürk Orman Çiftliği içerisinde, Türkiye’nin en büyük hayvanat bahçesi, devlet mezarlığı, Atatürk’ün Selanik’teki evinin benzeri yer almaktadır.
Tabiat Tarihi Müzesi
Tabiat Tarihi Müzesi – Ankara
Atatürk’ün fikir babalığında MTA (Maden Tetkik ve Arama) 1968 yılında açılan Tabiat Tarihi Müzesi, adından da anlaşılacağı gibi tabiatın geçmişinden bize bilgiler veren çok önemli bir müzedir. 3 katlı müze 5 bölümden oluşurken, giriş katında yaklaşık 6000 fosil materyal sergilenmektedir. İlk katında ise ülkemizde geçmişte yaşamış olan, yaşamaya devam eden bitki ve hayvan örnekleri sergilenir.
Tabiat Tarihi Müzesinin en çok ilgi çeken eserleri Fransa tarafından hediye edilen 15 milyon yıl önce Frana’da yaşamış Fil iskeleti, ABD’den satın alınmış olan etobur dinozor fosilidir.
Müzenin diğer katında da oldukça ilginç 3000’den fazla eser segilenirken bunların en dikkat çekici olanları; Sivas’ın Yıldızeline bağlı Sulh Halil köyüne 1989’da düşen göktaşları, 1972’de aydan getirilen Aytaşıdır.
Ankara Çocuk Müzesi ve Bilim Merkezi
Son bir kaç yıldır İstanbul’da çok ilgi gören Kidzania, Kidzmondo gibi çocukların bilim, meslek, alanlarında uygulamalar yaptığı oyun parklarının orijinali diyebiliriz Ankara Çocuk Müzesi ve Bilim Merkezi için. Armada AVM içindeki Ankara Çocuk Müzesinde çocuklar uygulamalı olarak uzay, enerji, astronomi, teknoloji temalı öğrenme atölyeleri, alışveriş, trafik, medya gibi temalı uygulamalarla hayatı tanımaya çalışıyorlar.
Hacı Bayram Camii
Hacı Bayram Camii
Türk Mutasavvıf, şair Hacı Bayram-ı Veli’nin adını taşıyan cami 1428 tarihinde zaviye olarak Ulus’ta inşa edilmiş. Augustus Tapınağı ile yan yanadır. Günümüzdeki görünümü 17. yüzyıl sonrasındaki tamiratlar sonucu oluşmuştur.
Romalıların Galatya’yı M.Ö. 2. yüzyılda metropolis – başkent olarak geliştirmeye başladıklarında yapılan yapılardan biridir. İmparatorlukla Ankara’nın tanıştığı dönemler diyebiliriz. Galatya’nın Roma’ya katılımını kutlamak ve hükümdara bağlılık için yapıldığı düşünülen yapı her ne kadar M.Ö. 2. yüzyıl diye anılsa da elde edilen eserlere göre M.Ö. 27 – M.S. 25 tarihleri ön plana çıkmaktadır.
Mogan Gölü
Çevresindeki zengin rekreasyon alanlarıyla Gölbaşı’nda bulunan Mogan Gölü 11 dereden beslenir. 1910 yılındaki yoğun yağışlar sebebiyle Eymir Gölüyle birleşip tek bir göl halini aldığı da olmuştur. Rekreasyon alanlarında asma köprüyle ulaşılan Marina adası, göl kenarındaki ahşap yollar, çocuk parkları, koşu alanları, mini futbol sahaları, binicilik alanları, basketbol sahaları, kafeteryalar, tenis kortu ve hatta engelli çocuklar için de spor alanları mevcuttur.
Eymir Gölü – Ankara
Eymir Gölü
ODTÜ (Ortadoğu Teknik Üniversitesi) arazisinde yer alan Eymir Gölü ile ODTÜ özdeşleşmiştir. ODTÜ’nün kürek takımının sportif faaliyetleri dışında çevresinde yürüyüş yapılabilir, balık tutulabilir.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi
1997’de Dünyanın en iyi müzesi ödülünü alan ve kendine has koleksiyonuyla halen dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara’nın ilk müzesidir. 1921 yılında Atatürk’ün teşvikleri ile Ankara Kalesi’nin en yüksek burcu Akkale olarak adlandırılan burçta açılmıştır.
Eserleri içerisinde Anadolu arkeolojisi kronolojik olarak sergilenmektedir.
Julian Sütunu
Julian Sütunu 362 yılında Roma İmparatoru Julian’ın Ankara’yı ziyaret etmesi ve onurlandırması şerefine dikilmiştir. Oldukça sade bir yapı olan Julian Sütunu 15 metre yüksekliğindedir. Gövdesi yivli ve üst üste dizilmiş halkalardan oluşturulmuş olmasına rağmen tek parça gibi görülmektedir.
Halk tarafından Belkıs Minaresi olarak da adlandırılan Julian Sütunu, 134’e kadar Taşhan’ın yakınındayken, 1934’te bugünkü yeri olan Ankara Valiliğinin önündeki yerine taşınmış.
Ulucanlar Cezaevi Müzesi
Rahmi Koç Müzesi
İstanbul Rahmi Koç Müzesinin harikalığından bahsetmiştim daha önce ancak, bu Rahmi Koç Müzesi Ankara’da yer alıyor. 2005 yılında Rahmi Koç Müzesi Ankara Çengelhan’da ziyarete açılmıştır.
Çengelhan demişken, Çengelhan döneminin en büyük hanlarından biri olarak Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaptırılmıştır. Mihrimah Sultan’ın eşi Rüstem Paşa’nın vakfına bağlıdır.
Rahmi Koç Müzesi Ankara, İstanbul’daki gibi çeşitli konularda eserlerin ve objelerin sergilendiği bir müzedir. Atatürk’e ait eşyalar, Kara ve Demir yolları ve taşıtlarına ait objeler, bilimsel aletler, farklı çağlardan iletişim araçları, oyuncaklar gibi koleksiyonları mevcuttur.
Kocatepe Camii
Ankara’da gezilecek yerler listesinde Ankara’nın en ünlü camilerinden olan Kocatepe Camii’ni gezmeden olmaz. 1987’de tamamlanan cami Diyanet İşleri tarafından yaptırılmıştır. Modern bir planın kazandığı Vedat Dalokay mimarisi geleneksellikten uzak diyerek eleştirilince Sultanahmet Camii’nden esinlenerek Hüsrev Tayla, Fatin Uluengin tarafından yapılmıştır. Değiştirilen planın aynısı bugün Pakistan’daki Faysal Camii’nde Vedat Dalokay tarafından uygulanmıştır. Faysal Camii İslam dünyasının en ünlü camilerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Bu açıdan Ankara belki de önemli bir yapıdan mahrum kalmıştır.
Türkiye’nin ilk cezaevi olarak 1925’te inşa edilen Ulucanlar Cezaevi, 81 yıl boyunca bir çok mahkum ve tutuklu, siyasiler ve infazlar görerek farklı bir tarihi kaydetmiş soğuk duvarlarında. Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet, Yılmaz Güney, Bülent Ecevit, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Muhsin Yazıcıoğlu gibi ünlü isimlerin de kaldığı Ulucanlar Cezaevi Müzesinde ranzalarda kalan ünlülerin fotoğrafları ve özel eşyaları da görülebilir.
Atatürk Evi Müzesi
Ankara’da Atatürk’ün 100.yılı çerçevesinde Atatürk Orman Çiftliği içinde yapılan Atatürk Evi, Atatürk’ün Selanik’te Doğduğu evin birebir aynısıdır. Girişi ücretsizdir. Atatürk Evi Ankara’da Atatürk’ün fotoğrafları, ve özel eşyaları sergilenmektedir.
Roma Hamamı
Ulus Meydanından uzanan Roma ve Frig döneminden kalıntıların sergilendiği bir açık hava müzesidir. Kitabeler, lahitler, hamam, sütun başları gibi eserler bulunmaktadır. Roma Hamamı, Anadolu Medeniyetler Müzesi’ne ait bir ören yeridir aynı zamanda.
Estergon Kültür Merkezi / Kalesi
Estergon Kültür Merkezi, adını Tuna kıyısındaki Estergon Kalesinden, mimarisini Alanya’daki Kızıl Kule’den, giriş kapısını Karatay Medresesinin taç kapısından örnek alarak inşa edilmiş ve 2005 yılında hizmete girmiş bir merkezdir. Türk kültürünün ve tarihini günümüzde da yansıtmak amacıyla oluşturulan Estergon Kültür Merkezi’nde, Etnografya Müzesi de yer alır. Ancak bu etnografya müzesindeki eserler Gaziantep, Aydın, İzmir, Amasya, Ankara gibi müzelerdeki sergilenmeyen yaklaşık 2000 eserden oluşturulmuş ve ziyarete açılmıştır.
Estergon Kültür Merkezi içinde alışveriş yapacağınız ve yemek yiyeceğiniz yerler de mevcut.
