İstanbul Edirnekapı semtinde yer alan Kariye Müzesi, adını eski Yunanca kent dışı (kırsal alan) anlamındaki Khora sözcüğünün Türkçeleşmesinden almaktadır.
V.yüzyılda yapılan şehrin surlarından önce şehrin dışında bir şapelin varlığı bilinmekle birlikte bu şapelin yerine İmparator Justinianus tarafından ilk Khora Kilisesi, (527-565) yeniden yaptırılmıştır. Komnenoslar döneminde Blakhernai Sarayının yakınında olduğu için kilise önemli dini merasimlerde en çok tercih edilen ibadethane olarak kullanılmıştır.
1200’lü yılların ilk yarısında yapılan Latin istilası sırasında bu kilisede tahrip edilmiş, 2. Andronikos (1282-1328) döneminde sarayın Hazine Nazırı Theodoros Metokhites (1313) tarafından onarılan kilisenin kuzeyine bir ek, batısına exonarteks ve güneyine şapel (Parekklesion) eklenmiş, mozaik ve fresklerle bezenmiştir.
Kariye Müzesi’ndeki mozaik ve freskler Bizans resim sanatının son dönemine (XIV.yy) ait günümüze kalan en güzel örnekleridir. Bu mozaik ve fresklerdeki derinlik figürlerin hareket ve plastik değerlerinin verilişi, figürlerdeki uzamalar bu dönemin karakterlerindendir.
Kariye Müzesi, 1453 yılında Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethinden sonra kilise olarak kullanılmış, 1511 yılında ise Vezir Hadım Ali Paşa tarafından camiye çevrilmiştir. 1945 yılında müzeye dönüştürülen Kariye Müzesinin mozaik ve freskoların üzeri 1948-1958 yıllarında Amerikan Bizans Enstitüsü’nün yaptığı restorasyon sırasında ortaya çıkartılmıştır.
Bugün bir bölümü restorasyon nedeniyle ziyarete kapalı olan Kariye Müzesi İstanbul’un en eski yapılarından biri olup Salma Tomruk Cad. Kariye Türbesi Sokak Eyüp adresinde yer almaktadır.
Kariye Müzesi Ulaşım