Dünyaca Ünlü Türk Restaurant Pandeli

by İSTANBUL'DA GEZ !

pandeli mısır çaşısıAmerikan Food & Wine dergisi 40 ayrı kentteki en iyi restoranlar listesinde ve 2007 yılında da gidilmesi gereken yerler listesinde yer verdiği “Pandeli Restaurant”  ilk görüşte duvarlarındaki iznik çinileri ve kolalı bembeyaz masa örtüleri ile insanı etkilemeyi başarıyor.
Mekana oturduğunuzda ise karşınızdaki manzarada; Mısır Çarşısı, Eminönü, Galata Köprüsü ve Galata Kulesi sizlere göz kırparak hadi artık yemek yeme vakti diyor…

Eminim ki şu an bazılarınız “Allah Allah neredeymiş bu manzaraya sahip Pandeli” diyorsunuz. Pandeli, Mısır Çarşısının kapısından girince hemen soldan sizlere girişini veriyor, ince ve yılların izlerini taşıyan aşınmış merdivenleri usanmadan yıllardır Pandeli Misafirlerine gösterdiği nezaketle sizi de sırtında taşıyacak. Merdivenlerden çıkarken gördüğünüz çiniler de iznik çinisi bilginize.
Mekanın ön pencereleri Eminönü Meydanına, Galata Kulesi ve Köprüsüne bakarken, küçük kafes pencereleri ise günün her saatinde bir arı kovanı gibi işleyen Mısır Çarşısına bakıyor.
pandeli restaurant

 

Osmanlı ve Türk Mutfağının en güzel örneklerini sunan Pandeli’de yemekler oldukça lezzetli. Kağıtta Levrek, Hünkar Beğendi ilk seferde aklıma gelen lezzetleri olurken, Pandeli’nin karışık tatlı tabağı da muhteşem bence.

Pandeli’nin bulunduğu mekan ilk zamanlarda Mısır Çarşısı bekçilerine verilmiş ancak, daha sonraları çarşı esnafının birbirleri ve vatandaşlar ile arasındaki anlaşmazlıkları çözen bugünkü Müşteri Hizmetleri muadili Çarşı Kadısına tahsis edilmiş. 1940’ta çarşıda çıkan yangın sonrası kadı efendilerinin mekanı 1945 yılında Çarşı Lokantası olarak işlevini değiştirmiş. Pandeli Adını alması ise 1956 yılında Pandeli Cobanoğlu’na devredilmesiyle gerçekleşmiş.
Pandeli Lokantası

Pandeli Cobanoğlu’nu da bugün Pandeli yapan serüven bir lokantada bulaşıkçılık yapmaya başlaması ile olmuş. Bu lokantada köfteciliğin sırlarını öğrenen Pandeli, Çukur Han’da merdiven altında açtığı köfteci dükkanı ile başladığı köftecilik serüvenine, bugün Ticaret Odası Üniversitesinin sırasındaki yağcılar iskelesinde 1926’da açtığı üç katlı binasında namını yükselterek devam ettirmiş. Öyle ki Genç Mustafa Mustafa Kemal’in de içinde bulunduğu, entellektüeller, devlet adamları ve sanatçıların ilgisini lezzeti ile çekmeye başlamış ve lezzeti ile İstanbul’u sarmış.

6-7 Eylül olaylarında dükkanı yıkılan ve yağmalanan Pandeli, içine kapanmış ve İstanbul’dan soğuyarak ayrılmaya karar vermişken Dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes Pandeli gibi bir değerin kaybedilmemesi gerektiğini düşünerek Galatasaraylı Leblebi Mehmet’in işlettiği eski lokantayı yani bugünkü yerini Pandeli’ye tahsis etmişler.

Gazi Mustafa Kemal için ise ayrı bir yeri var Pandeli’nin… Genç bir devlet memuru olduğu günlerde Pandeli’nin müdavimlerinden olan kısıtlı bütçeli devlet memuru Mustafa Kemal’in hesabını zaman zaman aybaşında ödersin diyerek idare edermiş Pandeli. Cumhurbaşkanı olduğu yıllarda erkanı ile Pandeli’ye gelen Mustafa Kemal ile şakalaşan Pandeli, hesap zamanı da aybaşında ödersinniz espirisini yapmış esnaf Pandeli.
pandeli menü

Mekan personelinin de kolay kolay değişmediğini anlatmak için aşçılarının 45 yıldır pandelinin merdivenlerinden çıktığını söylemem yeterli olacaktır sanırım.

 

Tarihi Yarımada turunuza tarih kokan bir lezzet diyarında mola vermek isterseniz Pandeli sizi lezzetli yemekleri ile bekliyor olacaktır.

 

İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar

Yazı Hakkındaki Düşüncelerinizi Paylaşır mısınız ?

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.